بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِنِّى كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمْ فِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَٱسْتَغْشَوْاْ ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّواْ وَٱسْتَكْبَرُواْ ٱسْتِكْبَارًا ٧

Ve ben onları mağfiret buyurman için her davet ettiğimde onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve esvablarına büründüler ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنِّى دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا ٨

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنِّىٓ أَعْلَنتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا ٩

Sonra hem ilâm ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقُلْتُ ٱسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارًا ١٠

Gelin dedim: Rabb’inizin mağfiretini isteyin, çünkü, o, mağfireti çok bir gaffardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا ١١

Bol hayır ile üzerinize semâyı salsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيُمْدِدْكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّٰتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَٰرًا ١٢

Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin, ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا ١٣

Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا ١٤

Yaratmış iken o sizi tavır tavır bu tavra kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَمْ تَرَوْاْ كَيْفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبْعَ سَمَٰوَٰتٍ طِبَاقًا ١٥

Görmediniz mi nasıl yaratmış Allah yedi Semâ’yı uygun tabaka tabaka?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلَ ٱلْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ ٱلشَّمْسَ سِرَاجًا ١٦

Kamer’i kilmış içlerinde bir nur, güneşi de kilmış bir lâmba.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ نَبَاتًا ١٧

Ve Allah yetiştirdi sizi arzdan nebat tarzıyla.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu